Aslında bu tercihler ve sonuçlar arasındaki ilişki hayal ve başarı arasında da bulunuyor denebilir. Nitekim ilerleyebilmek için sürekli bir karar alma döngüsü içerisinde bulunan insanın karar anına dair yeteri bilgiyi oluşturabilmesi bilinçaltında kurmuş olduğu hayaller ile yakından alakadardır.

Bazı insanlar kurduğu hayalleri, rüyasında görebilmek için uyur. Kimileri ise hayallerine ulaşmak ve onları gerçeğe dönüştürebilmek için uykusuz kalır.

Görüldüğü üzere başarıya giden yolda hayaller ve tercihler hep en önde gider.

İnsanın hayallerinde kurduğu başarıya ulaşması zordur ve kimi zaman birey imkânsız hale gelir. Fakat insan sadece somut olanın tesiri ile hareket etmez. Nitekim salt somut yaşam hayatın basit ve anlamsız yönüne işaret eder.

Hayallerine ulaşmak yüzlerce ‘ama’ ile başlayan bahaneler silsilesinin üzerini ezerek vazgeçmeden tırmanmayı gerektirir, basit olmak, hayalsiz olmak ise tek bir ‘ama’ ile başlayan bahaneye bakar ve vazgeçersin. Günü kurtaran hayaller ve temelsiz başarı iddiaları bu ilk ‘ama’nın ifadesi ile başlar.

Sen yeter ki basit olanı seçme ve hayallerine kavuşmayı iste.

Kişiler başarı iddialarından ve hayallerinden sorumlu değildir. Esas olan hayaller için rutinden feragat ve azimdir.

Hayal kurmak rahatlatır insanı, sıkıcı rutinden uzaklaşıp mutlu olduğun özel alanındır aslında. Hayallerini gerçekleştirebilecek kişiler, bu hayalleri imkânsız gibi gözükse de, imkansız olanı gerçeğe dönüştürebileceğine inanan çılgın olan kişilerdir.

Jung’un ifadesi ile ‘İnsanın Mars gezegenine ulaşması kendine ulaşmasından daha kolaydır’.

Kendisi ile irtibat kurabilen ve kendinin farkına varabilenlerin yön verdiği bir dünyayı yaşıyoruz. Bu yönüyle hayal dünyamızı diri tutacak ve ona dinamizm katacak işlerle meşguliyet sağlarsak hayallerin götüreceği yere daha ivedi ulaşabiliriz.

Steve Jobs’ un da dediği gibi dünyayı değiştirenler, onu değiştirebileceğini düşünebilecek kadar çılgın olanlardır.

Sana yapamazsın diyenler, yapmanı istemeyenlerle aynı kişiler ama bu kişilerin suçu yok, neden mi?

Sosyal çevren, yanı başında olanlar, birlikte çoğu zamanı geçirdiğin insanların ortalaması, sensin çünkü!

Veciz sözde dendiği gibi, ‘ İnsan muhatap olduğu beş kişinin ortalamasıdır’.

İlk iş ortalamanı yükselterek, sosyal çevre temizliği olmalı. Sosyal çevre sadece hinterlandınızdaki bireyler değil, bireyler ile beraber mekandır da.

Bu yolda hatalarımız olmayacak mı?

Hepimizin olacak her zaman olmaya da devam edecek. Hatalarımız bizim bilgi kasamız ve bilgi artıkça güçlendikçe biz güçlüyüz.

‘’ Eğer hatalı olmaya hazır değilseniz, özgün bir şeyle hiç bir zaman ortaya çıkamazsınız’’

Sir Ken Robinson