Haber 7 - ÖZEL
Parti yetkililerinin adının karıştığı taciz ve tecavüz skandalları yeniden gündeme gelen CHP’de çok konuşulacak bir rapor hazırlandı.
Partinin resmi internet sitesi üzerinden yayımlanan 12-18 Aralık 2022 Haftası Bilgilendirme Raporu’nda, “Konuşulmaması Gerekenler-Dikkat Edilmesi Gerekenler” başlığı altında yer alan maddeler dikkat çekti.
Parti yetkililerine sansür olarak değerlendirilen bölümün 10 maddelik alt başlıklarında, ‘CHP içinde olan CHP içinde kalır’ imasında bulunuldu.
CHP’nin içyapısındaki taciz ve tecavüz iddialarının yeniden gündeme geldiği dönemdeki haftalık raporda (12-18 Aralık), giriş metninde yer alan ifadeler dikkat çekici cinstendi.
‘Parti içinde olan partide kalır’ imasında bulunulan 5’inci maddede şu cümlelere yer verildi:
“Parti’nin iç organlarında konuşulması gereken hususlar medya önünde konuşulmamalı. Ülkenin menfaati için ilkemiz daima ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ olmalıdır. Parti içi sorunların çözüm noktası medya ve kamuoyu değil parti içi organlardır. Parti sorunlarını kamuoyunda konuşmak ‘Bunlar daha kendi sorunlarını çözemezken ülkeyi nasıl yönetecekler’ algısı oluşturup, CHP’ye ve ülkenin geleceğine zarar vermektedir.”
Raporun tam da taciz ve tecavüz iddialarının yayıldığı dönemde paylaşılması, üstelik ‘kol kırılır yen içinde kalır’ denilmesi tepkilere neden oldu. Partinin üst kurulunun aleni olarak “Eğer yüz kızartacak bir durumla karşılaşırsanız içinizde çözmeye çalışın, sakın kamuoyuna mal etmeyin” vurgusunda bulunduğu değerlendirmesi yapıldı.
Raporun devamında CHP kurmaylarına, basın mensupları ve halktan gelen rahatsız edici sorulara cevap verilmemesi isteniyor.
Raporun 2’inci sayfasındaki 10’uncu maddede şu sözler yer alıyor:
“Her açıklamaya, herkese ve her soruya cevap verilmemeli. Düşük seviyeli söylemlerle ilgili sorulara muhatap almayarak cevap verilmeli. Muhatap almamak çoğu zaman en güzel cevaptır. Muhatap almadığımız ya da o seviyeye inmeyeceğimiz dile getirilmeli. Zira o tarz söylemlerde bulunan insanların amaçları bizleri o polemiğe sokmaktır, amaçlarına ulaştırmamak için verilecek tek cevap ‘muhatap almıyoruz’ olmalıdır.”
Önceki gün Kabine Toplantısı’ndan sonra kameraların karşısına geçip açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taciz ve tecavüzün tümüne karşı olduklarını net bir şekilde ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasının devamında CHP’yi ima ederek; içlerindeki çelişkiye değindi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir siyasi partinin teşkilatlarında ve belediyelerinde yaşanan onlarca istismarın üzerine aynı kararlılıkla gitmesini bekliyoruz. Diyarbakır annelerinin evlatlarını örgütün pençesinden kurtarmak için verdikleri mücadeleyi göz ardı edenlerin, bu konudaki ataklığın ahlaki olmaktan kaynaklandığına nasıl inanacağız. Suçun şahsiliği ilkesinin ardına saklananların son hadisenin dindar kesimlerin tamamını rencide etmeye çalışmalarının samimiyetine nasıl inanacağız?”
Parti içerisindeki yanlış olayların gizlenmesinin “kol kırılır yen içinde kalır” söylemiyle istendiği CHP’nin teşkilatlarında yaşanıp gizlenmeye çalışılan taciz ve tecavüz olayları salgın gibi yayılmıştı.
Bütün perdeleme çabalarına rağmen mağdurların feryatlarıyla kamuoyuna yansıyan taciz ve tecavüz haberleri incelendiğinde 18 şehir, 33 vaka ile ön plana çıkmıştı.
CHP’de parti içindeki taciz-tecavüz vakaların 8’i İstanbul’da yaşandı.
İstanbul’u 5 vaka ile Antalya, 2’şer vaka ile Muğla, Aydın, İzmir ve Bursa takip etti.
Millet İttifakı güdümlü medya kuruluşları, CHP içerisindeki bu yüz kızartıcı vakalara sessiz kalırken, mağdurlardan TBMM’ye başvuranlar dahi oldu.
Kendilerini ‘taciz mağduru’ olarak tanıtan 3 kadın, Ocak 2021’de rızaları ile TBMM’ye başvurduklarını ve CHP ilçe merkezlerinde tecavüze uğradıklarını anlattı.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun eski başkanı Fatma Aksal, hadiseyi şu sözlerle anlattı:
“Kendi rızaları ile ‘Ben CHP teşkilatında tacize maruz kaldım’ diyen, bize başvuru yapan 3 kişi var. 26 Ocak’ta Meclis açılacak. Bir aile Ankara’ya gelecek ve görüşeceğiz. Gelecek aile ile telefonla görüştüm. Tacize uğrayan kadının psikolojisi çok bozuktu, eşi ile de görüştüm, aile olarak çok etkilenmişler. Eşini de takdir ettim, çünkü kadına destek olmuş, sahip çıkmış. Tacize uğrayan kadın ve eşine konuşmamaları yönünde telkinde bulunmuşlar, baskı yapılmış”
KAYNAK : Haber7